Biyolojik mücadele, tarımda zararlı organizmaların doğal düşmanları kullanılarak kontrol altına alınmasıdır. Kimyasal mücadele yöntemlerinin zararı ve çevreye etkisi göz önünde bulundurulduğunda biyolojik mücadele yöntemleri önem kazanmaktadır.
Biyolojik mücadelenin önemi birçok açıdan ele alınabilir. İlk olarak, doğa dostu bir yöntem olması sebebiyle çevreyi korumaktadır. Kimyasal mücadele yöntemlerinde kullanılan ilaçlar, kullanıldıkları alanlarda uzun süre etkili olabilir ve toprakta birikerek bitkilerin beslenme zincirine girerek çevre kirliliğine neden olabilirler. Ayrıca kimyasal mücadele yöntemlerinin zararlı organizmaların doğal düşmanlarını da öldürdüğü göz önünde bulundurulduğunda biyolojik mücadele yöntemleri çevrenin korunması için önemlidir.
İkinci olarak, biyolojik mücadele yöntemleri sadece zararlı organizmaları değil, doğal dengeyi de korumaktadır. Zararlı organizmaların doğal düşmanları sayesinde, doğal denge korunarak tarım ürünleri daha sağlıklı bir şekilde yetiştirilebilmektedir. Örneğin, tarlalarda kullanılan arılar, doğal olarak tozlaştırma işlemi yaparak bitkilerin üremesini sağlamaktadırlar. Bu sayede tarım ürünleri daha kaliteli ve verimli olmaktadır.
Son olarak, biyolojik mücadele yöntemleri sürdürülebilir bir tarım yöntemi olarak da önem kazanmaktadır. Kimyasal mücadele yöntemlerinin zararları ve yan etkileri nedeniyle, bu yöntemlerin kullanımı kontrol altında tutulmalıdır. Biyolojik mücadele yöntemleri ise, doğal düşmanların kullanımı ile sürekli olarak uygulanabilir bir yöntemdir.
Biyolojik mücadele yöntemleri örnekleri arasında, yukarıda da bahsedildiği gibi arıların kullanımı, zararlı böceklerin doğal düşmanlarının tarlalara ekilmesi, biyoteknolojik ürünlerin kullanımı, bitkilerin genetiği ile oynanması gösterilebilir.
Biyolojik mücadele yöntemleri, çevre dostu, doğal dengeyi koruyan ve sürdürülebilir bir tarım yöntemidir. Bu nedenlerle, tarımın geleceği için biyolojik mücadele yöntemlerinin daha fazla yaygınlaşması gerekmektedir.